Yoğun iş temposu ve masa başında geçirilen uzun saatler, hem bedensel hem de zihinsel yorgunluğa neden olabilir. Ancak, gün içinde kısa aralar vererek yapılan ofis yogası ve mindfulness egzersizleri, stresi azaltmak, odaklanmayı artırmak ve genel verimliliği yükseltmek için etkili yöntemlerdir. Peki, ofis ortamında uygulanabilecek bu teknikler nelerdir ve nasıl fayda sağlar?
Devamını Oku
Modern iş dünyasında, çalışanların karşılaştığı en yaygın psikolojik zorluklardan biri imposter sendromudur. Türkçe'de "sahtekarlık sendromu" olarak da bilinen bu durum, bireyin kendi başarılarını içselleştiremeyip, bunları şans, tesadüf ya da başkalarının yanılgısı olarak görmesiyle ortaya çıkar. İş yerinde terfi alan bir yönetici, bir projeyi başarıyla tamamlayan bir ekip üyesi ya da yeni bir role adım atan bir çalışan bile, içten içe "Ben bu başarıyı hak etmedim, yakında herkes bunu anlayacak" korkusuyla boğuşabilir. Peki, bu sendrom neden bu kadar yaygın ve çalışanlar bununla nasıl başa çıkabilir?
Devamını Oku
Ergenlik, hem çocuklar hem de ebeveynler için oldukça karmaşık ve duygusal bir dönem olabilir. Bir yandan çocuğunuzun birey olma yolunda attığı adımları izlerken, diğer yandan ani duygusal dalgalanmalar, iletişim kopuklukları ve sınırları zorlayan davranışlarla karşılaşabilirsiniz. Ancak doğru yaklaşımlar ve sabırla, bu dönemi hem sizin hem de çocuğunuz için daha yönetilebilir ve hatta keyifli bir hale getirebilirsiniz.
Çocukların özgüven gelişimi, onların hayatta daha başarılı ve mutlu bireyler olmaları için kritik bir faktördür. Ebeveynler, sevgi ve kabul göstererek, olumlu ve teşvik edici konuşmalar yaparak, çocuklarına başarma hissi yaşatarak onların özgüvenlerini destekleyebilirler. Hata yapmalarına izin vermek, onları başkalarıyla kıyaslamamak ve rol model olmak da bu süreçte önemlidir. Özgüvenli çocuklar yetiştirmek için ebeveynlerin sabırlı ve destekleyici bir tutum sergilemesi gerekmektedir.
Devamını Oku
Günümüz iş dünyasında pozitif bir tutum, yüksek motivasyonun, üretkenliğin ve iş birliğinin temel unsurlarından biri olarak görülüyor. Ancak her duygunun pozitifliğe çevrilmeye çalışıldığı, sürekli iyimser olunması beklendiği bir ortamda bu tutum, faydadan çok zarar getirebilir. Bu noktada karşımıza çıkan kavram "toksik pozitifliktir". Dışarıdan bakıldığında destekleyici gibi görünen ama aslında duygusal baskı yaratan bu yaklaşım, çalışanların psikolojik sağlığını ve iş yerindeki ilişkileri olumsuz etkileyebilir.
